Küçükleri Koruma Kanunu 1991 yılında yürürlüğe girmiş ve 2006 ve 2012 yıllarında değiştirilmiştir. En son revizyon 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Toplamda 72 makale var.
Kilit noktalar aşağıdaki gibidir:
1. Küçükler, on sekiz yaşın altındaki vatandaşları ifade eder.
2. Küçüklere aile içi şiddet uygulamak, küçükleri kötü muamele etmek veya terk etmek yasaktır. Bebekleri öldürmek veya başka şekillerde acımasızca öldürmek de yasaktır. Hiç kimse kadın veya engelli reşit olmayanlara karşı ayrımcılık yapamaz.
3. Okullar, reşit olmayan öğrencilerin eğitim alma haklarına saygı duymalı ve davranışta eksiklikleri olan veya öğrenim güçlüğü çekenlere yardım etmeli ve onlara karşı ayrımcılık yapmamalı veya yasaları veya Devleti ihlal ederek reşit olmayan herhangi bir öğrenciyi okuldan atmamalıdır düzenlemeler.
4. Okullar, anaokulları ve kreşler bir güvenlik sistemi oluşturacak, küçükler arasında güvenlik eğitimini iyileştirecek ve kişisel güvenliklerini garanti altına almak için önlemler alacaktır.
5. Hükümetler, reşit olmayanların eğitim alma hakkını güvence altına alacak ve aileleri maddi güçlük çeken veya engelli veya göçmen nüfus arasında bulunan küçüklerin zorunlu eğitim almalarını garanti altına alacak tedbirler alacaktır.
6. Devlet, reşit olmayanların internet bağımlılığından korunmasına yönelik tedbirler alır.
7. Küçüklere tütün ve alkollü içecek satışı yasaktır.
8. Hiçbir kuruluş veya birey, on altı yaşın altındaki herhangi bir reşit olmayan kişiyi işe alamaz.
9. Hiçbir kuruluş veya birey, reşit olmayanların mahremiyetini ifşa edemez.
10. Küçüklerin kaçırılması, kaçakçılığı, kaçırılması veya kötü muamele edilmesi yasaktır. Küçüklere yönelik cinsel taciz yasaktır.
11. Ebeveynleri veya diğer vasileri zor bulunan veya destek imkânı bulunmayan yetim ve reşit olmayanlarla ilgili olarak, sivil işler idaresi tarafından kurulan çocuklara yönelik sosyal yardım kuruluşları, onları kabul eder ve destekler.
12. Küçükler tarafından işlenen suçlarla ilgili davalarda ve küçüklerin, kamu güvenlik organlarının, halk vekilliklerinin ve halk mahkemelerinin hak ve menfaatlerinin korunmasına ilişkin davalarda, onların fiziksel ve ruhsal özelliklerini dikkate alacak, kişiliğine ve haysiyetine saygı gösterecek, meşru hak ve menfaatlerini koruyabilir ve gerekirse bu tür davaları ele almak için özel bir kurum kurabilir veya kişileri tayin edebilir.